Ana Sayfa
Sendikamızdan Haberler
KURULUŞUMUZUN 98. YILINDA İTFAİYE HAFTAMIZ KUTLU OLSUN

Sendikamızdan Haberler

Nis 10
Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun.

Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun....

Nis 05
Kadir Gecemiz Mübarek Olsun.

Kadir Gecemiz Mübarek Olsun.
 
...

Mar 21
Nevruz Bayramımız Kutlu Olsun.

Nevruz Bayramımız Kutlu Olsun....

Mar 12
İstiklâl Marşımızın Kabulü Kutlu Olsun

İstiklâl Marşımızın Kabulü Kutlu Olsun...

Mar 07
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSU...

Şub 06
MİRAÇ KANDİLİMİZ MÜBAREK OLSUN

MİRAÇ KANDİLİMİZ MÜBAREK OLSUN...

Oca 29
3600 EK GÖSTERGE SEÇİMDEN ÖNCE YASALAŞMALIDIR

3600 EK GÖSTERGE SEÇİMDEN ÖNCE YASALAŞMALID...

Oca 17
Genel Merkezimiz Denetleme Kurulu Şube Başkanlarımız 2023 Yılı, 2.Döne

Genel Merkezimiz Denetleme Kurulu Şube Başkanlarımız 2023 Yı...

Oca 16
BALIKESİR ŞUBEMİZE GAYRİMENKUL SATIN ALDIK.

BALIKESİR ŞUBEMİZE GAYRİMENKUL SATIN ALDIK....

KURULUŞUMUZUN 98. YILINDA İTFAİYE HAFTAMIZ KUTLU OLSUN

İnsanoğlu dünyanın yaratılışından beri yangın, deprem, toprak kayması, çığ, fırtına, hortum, tisunami, yanardağ patlaması gibi pek çok afetlerle karşı karşıya kalmıştır. Gelişen teknoloji doğrultusunda kimyasal, fiziksel, biyolojik ve radyoaktif alanlar genişlemiş; yapı tarzlarında çok katlılık artmış; doğalgaz, LPG, petrol, linyit, bor, uranyum gibi işlenme aşamasında tehlike arz eden madenlerin kullanımı artmıştır. Kısaca gelişen teknoloji ve çok katlı yapılarla birlikte yaşanan kazalarda ve yangınlarda da ciddi derecede artış olmuştur.
 
Dünyanın yaratılışından günümüze denk ortaya çıkan afet ve acil durumlara karşı tahribatı aza indirmek için insanoğlu çeşitli önlemler almıştır. Milattan önce insanlar su baskınlarına ve hayvan saldırılarına karşı genellikle ağaçlar üzerinde yaptıkları ilkel barınaklarda ve mağaralarda ikame etmişlerdir. Tarımsal ve hayvansal üretimin artması, tekstil ürünlerinin artması, çadırlı yerleşim yerlerinin gelişmesi, yerleşik yaşam süren toplumlarda tekstil ürünlerinin çok fazla kullanılmaya başlaması sonucu yangın sayılarında da artma başlamıştır. İnsanlar barınaklarında ve tarımsal ürünlerini depolama amaçlı kullandıkları ambarlarda çıkabilecek yangınlara karşı toz bulutu oluşturabilecek kuru toprak ve içi su dolu fıçıları barınak ve ambar bitişiklerinde muhafaza etmeye başlamışlardır.
 
Gelişen teknoloji ve üretim alanlarının artması ve çeşitlendirilmesiyle birlikte ortaya çıkabilecek yangınlara karşı insanoğlu gerek şahsi olarak gerekse içinde yaşadıkları toplumsal örgütün kuralları olarak önlemler almaya başlamışlardır. Dünya’da afet ve acil durumlara karşı alınan önlem ve müdahale şekilleri genellikle benzer şekilde olsa da alınan önlem ve müdahale sonrasında gelişen teşkilatlanma sürecinde farklılıklar yaşanabilmektedir. Günümüz devletlerinde afet ve acil durumlara karşı gerek merkezi gerekse yerel bazda faaliyet gösterilmesi üzerine afet ve acil durum önleme ve müdahale teşkilatları kurulmuştur.
 
Türkiye’de bu oluşuma Belediye İtfaiye Teşkilatları, Orman İtfaiye Teşkilatları, Askeri ve Makina Kimya Endüstri Teşkilatları, Afat Müdahale Daire Başkanlığı, Havaalanı İtfaiye Teşkilatları, Organize İtfaiye Teşkilatları olmak üzere pek çok sayıda afet ve acil durum önleme ve müdahale teşkilatı örnek gösterilebilir. Türk tarihinde yangın ve afetlere karşı kurulan ilk teşkilatlanma Karahanlılar zamanında Ahi Teşkilatları mensuplarınca kervansaraylar içerisinden kurulmuşlardır. Afet ve acil durumlara karşı özellikle de yangınlara karşı kurulan bu yapılanma Selçuklu Devleti zamanında ve hatta Osmanlı Devleti zamanında Lonca Teşkilatının desteğiyle Tanzimat Dönemine kadar devam etmiştir.Tanzimat Döneminde 1714 yılında yeniçeri ordusuna bağlı olarak faaliyet göstermek üzere Tulumbacılar Ocağı kurulmuş, 1826 yılında 2.Mahmut tarafından yeniçeri ocağının kaldırılıp yerine Asakir-i Mansure-i Mahmudiye ordusu kurulması üzerine Tulumbacılar Ocağı “Tulumbacı Yangıncılar “ adıyla faaliyet göstermeye devam etmiştir.1826 yılında günümüz anlamıyla belediye anlamına gelen şehreminleri kurulmuş ve şehreminlerin idaresinde de halk ve lonca teşkilatı destekli yangınla mücadele ekipleri kurulmuştur. Gerek askeri mensup olan Tulumbalı yangıncılar gerekse sivil halk içerisinden oluşturulan yangınla mücadele ekipleri gerekli maddi desteği hiç bir zaman bulamamışlardır. Teşkilatlar araç gereç bakımından yetersiz kalmış, çalışanlar maaş alamamış, tulumbacı yangıncılar daha çok askeri hizmetlerde değerlendirilmiş ve gerekli eğitim itfaiye çalışanlarına hiç bir zaman verilmemiştir. 1923 yılında Cumhuriyetin ilanıyla itfaiye yeni bir yapılanma sürecine girmiş ve askeri kurumların idaresinde olan teşkilatlar belediyelere bağlanmıştır.
 
Askeri kurumların idaresinde olan İtfaiye Teşkilatları 25 Eylül 1923 yılında Belediyelere devredilerek bugünkü İtfaiye Teşkilatlarının temelini oluşturmuş ve 03 Temmuz 2007 yılında düzenlenen İtfaiye Yönetmeliğindeki görevlerini sürdürmektedirler.
 
Yine Belediye Teşkilatları; Büyükşehir İl sınırı ve Belediye sınırları içerisinde yangın, sanayii kazaları, deprem ve diğer doğal afetlerden korunmak ve bunların zararlarını azaltmak amacı ile beldenin özelliklerini de dikkate alarak gerekli afet ve acil durum planlarını yapmak ve donanımlarını hazırda bulundurmak, Belediye sınırları dışında yangın ve doğal afetler meydana gelmesi durumunda bu bölgelere gerekli desteği sağlamak itfaiye çalışanlarının asli görevlerindendir.
 
Fakat İtfaiye Teşkilatlarına Cumhuriyetimizin ilanından bu güne kadar gerekli önlem hala verilmediğinden;
 
1. Türkiye İtfaiye Teşkilatlarında merkezi birliğin olmaması nedeniyle teşkilat çalışanları arasında statü, standart, özlük ve sosyal haklar gibi bir çok durumda farklılık görülebilmektedir. İtfaiye teşkilatları tek çatı altında toplanarak MERKEZİ BİRLİK oluşturulmalıdır.
 
2. Memur itfaiyeci haricinde kadrolu işçi, şirket elemanı, iş kurlu gibi çeşitli statülerde de görevlendirme usulüyle itfaiyeci çalıştırılmaktadır. TEK STATÜDE (Memur) itfaiye personeli çalıştırılmalıdır.
 
3. İtfaiyeciler Belediye yönetimine göre farklı özlük ve sosyal haklara sahip olmakta, farklı araç, gereç ve koruyucu giysi kullanmakta ve vardiya saatlerinde de farklılık yaşanabilmektedir. STANDART BİRLİĞİ’ ni sağlayacak merkezi birlik ya da köklü bir yönetmelik değişikliği gerekmektedir.
 
4. İtfaiyeciliğin meslek olarak tanımlanıp İTFAİYE HİZMETLER SINIFI oluşturulmalı ya da, İtfaiye ünvanlı tüm personel Teknik Hizmetler Sınıfına geçirilmelidir.
 
5. İtfaiyecilere yılda üç ay YIPRANMA HAKKI verilmeli. Mevcut kanun ve yönetmelikle verilen 60 günlük yıpranma hakkını engelleyen genelge iptal edilmelidir.
 
6. 25.11.2009 tarih ve 27417 sayılı resmî gazete ilanlı “İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Tehlike Sınıfları Listesi Tebliği” yönetmeliğine göre Yangın Söndürme ve İtfaiye Hizmetleri işlerinde çalışanlar “ En Tehlikeli Meslekler “ arasında yer almaktadır. Fakat itfaiyecilerin iş riski ve bu güçlüğün tazminatı 50 TL kadardır. İŞ RİSKİ ve GÜÇLÜĞÜ TAZMİNATININ itfaiyecilere en üst limitten verilmesi ve itfaiye meslek hastalıklarının tanımlanması gerekmektedir.
 
7. İtfaiye hizmetlerinin yürütülmesinde hayatlarını kaybeden veya yaralanan personele ŞEHİTLİK ve GAZİLİK statüsü verilmeli. İtfaiye Şehit ve Gazilerine verilecek haklar TSK ve Emniyet Mensuplarına verilen haklarla aynı olmalı ve tüm itfaiye hizmetlerini kapsamalıdır.
 
8. İtfaiyecilerin Resmî ve Dini Bayram günlerinde çalışmalarına karşılık EK ÜCRET almaları sağlanmalıdır.
 
9. İtfaiyecilerin maktu mesailerinin alt sınırı belirlenerek, üst sınırı serbest bırakılmalıdır.
 
10. İtfaiye erleri en fazla 1380 ek göstergeye, itfaiye amirleri 2200 ek göstergeye kadar yükselmektedir. İtfaiye ünvanlı tüm personelin ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalıdır.
 
11. Türkiye’de milyonlarca işsiz varken, İtfaiyecilik okulu mezunları atama beklerken yetersiz sayıda itfaiye personeliyle olaylara müdahale etmek halka da, çalışan itfaiyecilere de zulümdür. NORM KADRODA BELİRTİLEN SAYIYLA, ÇALIŞAN İTFAİYECİ SAYISININ aynı olması için düzenleme yapılmalıdır.
 
12. Dalgıç ünvanlı itfaiye personeline Emniyet çalışanlarında olduğu gibi DALGIÇLIK TAZMİNATI verilmelidir.
 
13. Belediye İtfaiye Yönetmeliğinde, İtfaiyenin görevleri başlıklı 6. Maddenin k bendinde “Belediye Başkanının verdiği diğer görevleri yapmak” denilmektedir. Belediye Başkanının vereceği görevler, itfaiye teşkilatının yapacağı görevler dışında keyfi olmamalıdır.
 
Dünyanın en gelişmiş İtfaiye Teşkilatlarında ( ABD, Fransa, Çin, İngiltere, Japonya, vs.) merkezi birliklerin olduğunu, İtfaiye Teşkilatlarının ve çalışanlarının işlev ve hizmetlerinin kanunlarla belirlendiğini görüyoruz. Oysa bizim ülkemizde afet ve acil durum önleme ve müdahale teşkilatları arasında merkezi birliğin olmadığı gibi belediye itfaiye teşkilatları arasında da merkezi birliğin olmadığı ortadır. Ülkemizde bütün afet ve acil durum önleme ve müdahale teşkilatları “ Afet Acil Durum Önleme ve Müdahale” gibi bir isimle bir Bakanlık çatısı altında ya da Belediye İtfaiye teşkilatları İçişleri Bakanlığı çatısı altında kurulacak bir genel müdürlük altında toplanmalıdır.
 
İnsanlarımızın can ve mal güvenliğini korumak ve kollamakla görevli İtfaiye teşkilatlarımızın kuruluşunun 98. Yılını kutlarken, yukarıda maddeler halinde ifade etmeye çalıştığımız tüm sorunların takibini usanmadan, bıkmadan sizlerin vereceği destekle takip etmek Türk Yerel Hizmet Sendikamızın önceliği olmuştur ve olacaktır.
 
Birlik olacağız, birlikte mücadele edeceğiz. İtfaiye Teşkilatlarımızın 25 Eylül - 1 Ekim İtfaiye haftamız kutlu olsun.
 
                                                                                                                                                Mustafa YORULMAZ
                                                                                                                                               Türk Yerel Hizmet-Sen
                                                                                                                                                     Genel Başkanı